Italia – Roma – Guide

Roma tatilinizde bu şehrin “enlerini” ıskalamayasınız diye, bu yazımızda sizlere Roma’da yapmadan dönmeyin diyeceğimiz en keyifli 29 deneyimle geldik. Biz hepsini kendi içinde üç ayrı başlık altında grupladık: Roma’nın olmazsa olmazları, bol yeme içmeli gurme Roma deneyimleri ve alternatif Roma deneyimleri. Aralarından ilgi alanınıza, zevkinize ve modunuza en uygun olanları seçin, beğenin, Roma programıza ekleyin!

Roma’da bölge bölge gezilecek yerler nereler, nasıl bir programla gezmenizi tavsiye ederiz gibi sorularınızın yanıtını ise Roma’da Gezilecek Yerler yazımızda bulacaksınız. Roma planınızı yaparken Roma Gezi Rehberi‘mize göz atmayı da unutmayın.

Roma’nın Hangi Bölgesinde Konaklamalı

– Tarihi Merkez: Pantheon, Navona Meydanı, Trevi Çeşmesi gibi en turistik ve tarihi yerlerin kümelendiği nokta. Bölge çok turistik olduğundan oteller de çok pahalı. Ancak Roma’da çok günüm yok, ben en turistik yerlere kolayca ulaşım sağlayayım diyenler için tercih sebebi olabilir.

Pantheon otellerini incelemek için tıklayın.

Trevi otellerini incelemek için tıklayın.

Navona otellerini incelemek için tıklayın.

– Favorimiz: İsminden de anlayabileceğiniz üzere Vaticano Prati, şehrin Vatikan’nın da bulunduğu kısmı. Hem metro ağının hem de otobüs ağının uğradığı bir bölge. Turistik merkeze biraz uzak ancak ona göre çok daha uygun fiyatlı seçenekler var.

Vaticano Prati otellerini incelemek için tıklayın.

– En Uygun Fiyatlı: Şehrin ana tren istasyonunun da bulunduğu Termini bölgesi, Roma’nın konaklama açısından en uygun fiyatlı yeri.

Termini otellerini incelemek için tıklayın.

– En Karakteristik: Trastevere tüm Roma’nın en keyifli ve karakteristik yerlerinden ama burada otel seçeneği çok zayıf. Buna karşın Booking.com’da ve Airbnb’de çok güzel kiralanabilir evler var. Ancak Trastevere’de metronun olmadığını ve şehrin gezilecek diğer yerlerine en uzak bölge olduğunun altını çizelim.

Trastevere otellerini incelemek için tıklayın.

Olmazsa Olmaz Roma Deneyimleri

1. Şehrin En Hip ve Bohem Mahallesi Trastevere Sokaklarını Arşınlayın

Trastevere, Roma’nın bizce en hip, bohem, keşfe açık bölgesi. Öyle ki bizce burası Roma programınızda saatler ayırmaya kesinlikle değer. Sokaklarına girin, çıkın, acıkınca kendinizi trattoria’larında veya büfelerinde sokak lezzetlerini denerken bulun. Kiremitten, turuncuya ve sarıya kaçan mimarisi her köşe başını zaten fotoğrafçıların cenneti yapıyor. Birbirinden keyifli yeme-içme yerleri ise onu tam bir gurme çekim merkezi olarak konumluyor. Hem turistik hem de nitelikli bir bölge diyebiliriz. Evet mekanların önünde o uzun kuyruklar yine oluyor ancak burada oturmak için sıra bekleyeceğiniz mekanlar, kapısında beklemeye kesinlikle değecek cinsten. Hepsini ve Trastevere’den yarım günlük gezi rotamızı Trastevere Rehberi ve Roma Yeme İçme Rehberi yazılarımızda anlattık.

Bu özel mahallenin gizemlerini, rehberli yürüyüş turu ile keşfetmek isterseniz çok keyifli bir seçeneğiniz var: Trastevere ve Yahudi Mahallesi 3 saatlik yürüyüş turuna bilet almak için tıklayın.

2. Kolezyum, Roma Forumu ve Palatino Tepesi’ni Rehberle Gezip Gladyatörlere ve İmparatorlara Selam Çakın

Roma’nın gladyatör arenası, kendi döneminin en büyük stadyumu Colosseum yani Kolezyum, açık ara farkla Roma’nın simge yapısı. Evet şehrin içinde bağımsız bir ülke olan Vatikan var belki ama yıllara meydan okuyan heybeti ile Kolezyum’un yeri ve önemi bu şehir için yadsınamaz bir gerçek. Roma Forumu ise Roma’nın AVM’lerin atası çarşı içi. Palatino Tepesi de imparatorluk sarayının bulunduğu, mitolojiye göre Roma’nın kurulduğu tepe. Bu üçlü için en büyük tavsiyemiz onu bir rehberle gezmeniz. İnanın çok şey fark edecek. Roma dönemine ve mirasına dair her şey kafanızda daha çok oturacak ve daha bir anlam kazanacak. 3 saatlik, rehberli Kolezyum, Roma Forumu ve Palatino Tepesi turunu buraya koyuyoruz.

Turla gezmeyecek olsanız bile kapıdaki uzun bilet kuyruğunu atlamak için sıra beklemeden giriş özellikli biletinizi online olarak Roma’ya gelmeden önce alıp kenara koyun deriz. Kolezyum, Roma Forumu ve Palatino Tepesi’ne giriş biletinizi online almak için tıklayın.

Tur detaylarından Kolezyum, Roma Forumu ve Palatino Tepesi hakkında bilinmeyenlere her şeyi Kolezyum, Roma Forumu ve Palatino Tepesi Rehberi’mizde ayrıca anlattık.

3. Vatikan Müzesi’ni ve Sistina Şapeli’ni Ziyaret Edin

Vatikan Müzesi turu Roma’da yapılacak ilk üç şeye ilk sıradan girer. Dünyanın en küçük ülkesi, Hristiyanlığın Katolik mezhebinin merkezi, Papa’nın ikametgahı (The Two Popes veya Melekler ve Şeytanlar filmini izlediyseniz hatırlarsınız, izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederiz.) Vatikan, yüksek duvarlarının ardında sanat tarihi açısından bakıldığında inanılmaz zengin bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Vatikan, dünyanın çoğu müzesinde bulamayacağınız eşsiz bir antik heykel, obje, tablo, fresk, halı ve harita koleksiyonuna sahip.

Buradaki turunuzun sonunda sizi dünyanın en meşhur şapellerinden, Michelangelo tarafından süslenmiş tavanı ve duvarları ile ünlü, papalık seçimlerinin de yapıldığı Sistina Şapeli bekliyor. Vatikan Müzesi’ni adeta bir Louvre Müzesi gibi düşünebilirsiniz. Her eserin önünde 1 dakika geçirseniz, gün biter. O nedenle de burayı en verimli nasıl gezersinize dair tüyolarımızı Vatikan Gezi Rehberi yazımızda ayrıca verdik.

Fakat en önemli tüyomuzu burada da verelim: Vatikan Müzesi’ni gezin ancak biletinizi mutlaka ama mutlaka Roma’ya gelmeden önce alın. Çünkü müze kapısındaki o çılgın bilet kuyruğu beklenmez. Hem enerjinize hem Roma’daki değerli vaktinize yazık olmasın.

– Sıra beklememe özellikli Vatikan Müzesi giriş bileti almak için tıklayın.

– Vatikan Müzesi, Sistina Şapeli ve San Pietro Bazilikası rehberli tur dahil giriş bileti almak için tıklayın.

4. San Pietro Bazilikası’nda Kendinizi Küçücük Hissedin

Aziz Petrus Bazilikası veya San Pietro Bazilikası, 60.000 kişilik iç hacmi ile dünyanın en büyük kilisesi ve hac yeri. Öylesine devasa bir yapı ki kendinizi koridorlarında yürürken küçücük hissediyorsunuz. İnşaası 1506 – 1626 tarihlerinde süren yapının mimarları arasında Bramante, Michelangelo, Bernini gibi Rönesans ustaları var.

Bazilikaya ismini veren Aziz Petrus ise aynı zamanda ilk papa kabul ediliyor. Düşünün şu an I. Franciscus ise 268. Papa olarak görevde. Papa I. Franciscus’un hem çarşamba günleri hem de pazar günleri Aziz Petrus Meydanı’nda toplanan kalabalığa konuşma yaptığı, vaaz verdiği oluyor. Yakalarsanız selamımızı söyleyin! Ancak pazar gelirseniz de Vatikan Müzesi ve Sistina Şapeli kapalı oluyor. Ayrıca siz de San Pietro Bazilikası’nı mutlaka programınızda günün ilk saatlerine koyun çünkü öğlene doğru inanılmaz bir kuyruk başlıyor içeri girmek için sıcakta 1,5 saat beklemek durumunda kalırsınız. Girişi ücretsiz. San Pietro Bazilikası hakkında çok daha fazlası için Vatikan Gezi Rehberi yazımıza bakabilirsiniz.

5. San Pietro Bazilikası’nın Kubbesinden O İkonik Manzaraya Bakın

San Pietro Bazilikası’na giriş ücretsiz ancak kubbesine çıkmak ücrete tabi. Ancak kubbesine çıkmayı seçerseniz de Roma’nın en ikonik manzaralarından biri karşınıza çıkıyor. San Pietro Meydanı önde, arka planda Kutsal Melek Kalesi, Tiber Nehri ve Roma köprüleri…

Eğer kubbeye çıkacaksanız, hem kubbeyi hem bazilikayı hem de Vatikan Müzesi ve Sistina Şapeli’ni alanında uzman bir rehberle gezdiren, sıra beklemeden giriş hakkı veren bu bileti almanız en akıllıcası olur. Böylece Vatikan’da yapılacak her şeye 5 saat içinde tik atmış olursunuz.

Eğer diğer yerleri gezdiyseniz ve sadece kubbeye çıkmak kaldıysa, alanında uzman bir rehber eşliğinde, San Pietro Bazilikası’nın kubbesine çıkaran bazilika turu biletini satın almak için tıklayın.

6. Ne Kadar Klişe De Olsa Trevi Çeşmesi’nde Dileğinizi Dileyin

Trevi Çeşmesi muhtemelen ayağınızın tozuyla Roma’da geleceğiniz ilk turistik yerlerden biri olacak. Her ne kadar kulağa tam bir Roma klişesi gibi gelse de şehrin en büyük Barok çeşmesinin görkemi görülmeye ve dilek hakkınızı kullanmaya değer. Kim Bilir Belki De Gerçek Olur!

Rivayete göre çeşmeye para attığınızda, Roma’ya tekrar gelmeyi garantilemiş oluyorsunuz. Turistlerin bu çeşmeye attığı bozuk paraların toplam değeri yılda 1,5 milyon Euro’ya ulaşıyormuş. Hatta sırf bu yüzden belediye ve kilise arasında para nereye gitmeli tartışmalarına neden olmaya başlamış. Hiç abartısız şehrin en turistik noktası burası. Öyle ki boş bir anını bulup fotoğraf çekmek veya fotoğrafınıza birilerinin kolunun bacağının girmemesini başarmak neredeyse imkansız. O yüzden en boş anını yakalamak için günün ilk saatlerinde gelmenizi tavsiye ederiz.

7. Pantheon’nun Mimarisinde Büyülenin

“Bütün Tanrıların Tapınağı” anlamına gelen Pantheon, İmparator Hadrian tarafından, M.S yaklaşık olarak 2. yüzyılda bir pagan tapınağı olarak inşa edilmiş. Mimarının kim olduğu kesin olarak bilinmiyor ancak genellikle kaynaklar İmparator Trajan’ın mimarı Şamlı Apollodorus’a ve İmparator Hadrianus’un mimarlarına işaret ediyor. Günümüze kalmış tüm Roma yapıları içinde dünyanın en iyi korunmuş olanı. Hatta Roma’dan günümüze kalmış en eski beton kubbeli bina. O nedenle de dini veya anıtsal öneminden çok mimari olarak çok önemli bir miras olmasıyla öne çıkıyor. 

7. yüzyıldan beri kilise olarak kullanılan yapı, kendinden destekli devasa kubbesi ile tam bir mühendislik harikası kabul ediliyor. Öyle ki yapımından yüzyıllar sonra Floransa’daki Santa Maria del Fiore’nin kubbesini yapan Brunelleschi’yi bile etkilemeyi başarmış, ondan da yüzyıllar sonra 1789’da Paris’teki Panthéon’a ilham kaynağı olmuş. Brunelleschi, Roma’da bulunduğu dönemde bu yapıyı inceleme fırsatı bulmuş ve Floransa’dan Santa Maria del Fiore’nin kubbesini yapma görevi kendinin olduğunda, orada gözlemlediği teknikleri uygulamış ve başarılamaz denileni başarmış. İçinde 3 ünlü ismin mezarı var: Mimar ve ressam Raphael, İtalya Krallığı’nın ilk kralı olan I. Vittorio Emanuele ve oğlu I. Umberto.

Pantheon’a giriş 2023 Temmuz ayından beri ücretli. Her gün 09.00’da açılıp 18.45’te kapanıyor. Son alımları da 18.30’da yapıyorlar. Ancak bir tüyo verelim en iyi zamanları sabah açıldığı saatler. Cumartesi gelmeyi planlıyorsanız da önceden sitesinden rezervasyon yaptırmanız bekleniyor. Neden sadece cumartesi günleri, bu uygulamaya bir anlam veremedik. Bu yapının mimarisini ve nasıl önemli bir yapı olduğunu daha iyi idrak etmek açısından sesli rehberle gezmenizi de tavsiye ederiz. Sesli rehberli giriş bileti almak için de tıklayın.

8. İspanyol Merdivenleri’nde Audrey Hepburn ve Gregory Peck Gibi Poz Verin

İspanyol Merdivenleri veya Piazza di Spagna, Gregory Peck ve Audrey Hepburn’ün oynadığı 1953 yapımı Roman Holiday filminde yer alan ikonik buluşma sahnesinin de çekildiği yer olmasıyla yıllardır turistlerin radarında ve tam bir popüler kültür ünlüsü. Fakat siz de Gregory Peck ve Audrey Hepburn gibi merdivenlerde oturup dondurma yiyebileceğinizi düşünürseniz yanılırsınız çünkü 2019’dan beri merdivenlerde oturmak ve bir şeyler yiyip içmek yasak. Polisler gelip anında kalkmanızı rica ediyor. Yine de Roma’da mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. Mümkünse gündüzünü ayrı gecesini ayrı görmeye gelin.

 

Yazar Hakkında Mustafa KURU


Bir yanıt yazın

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.